Yakınız birbirimize, uzağız da

siz, beni aradığınızda görülmeyebilirim,
görüş alanınız içinde olduğum halde.

ellerinizde yanan meşalelerle daldığınız
mağaralardan birindeydim oysa
sizi beklerken; dirençsiz, sessiz ve ayakta:


-donmuş bir su damlası
havuz içinde kökleri görülmeyen nilüfer
toprağa konan ve bir an dalgınlaşan serçe
hiç bitmeyecekmiş gibi durgun geceyarısı-

 
görülmeyişim yazgım gibi olur
ve yüzüm, taşıdığınız meşalelerin aydınlığında
ansızın bir görünür bir kaybolur;
bulutların arkasından kaçıp kurtulan
güneş ve yeniden bulutlara tutuklanan:

 
-okunu arayan bir yay
suyu bekleyen yosun
sokulgan bir kadın için titreyen tüy
sabah ışığıyla artık seçilemeyen ateşböceği-

 
ne kadar yakınsanız sınırlarıma ve ne kadar uzaksınız!
"ayni ırmaklara gireriz ve girmeyiz. biziz ve değiliz. *

*Herakleitus