Bu toplum
        yüzyıllardır
        canını dişine takmış, tırnaklarını toprağa geçirmiş,
        var olma savaşımı veriyor bu memlekette.
        Yüreklerini
        avuçlarına alarak
        bu meydana gelen Barış ve Özgürlük tutkunları,
        Bu toplumun, bu memleketin evlatlarıdır.
        Kimse, ama
        hiç kimse
        bu memleketin evlatlarına
        “VATAN HAİNLERİ” diyerek
        vatan kurtarıcılığına soyunmasın.
        bunu yapanlara bir çift sözümüz vardır.
        Sen görevin
        gereği ilgilenirsin bu topraklarla.
        bizler yaşamımız gereği.
        Sen görevine
        bağlılığın kadar bağlanırsın bu topraklara
        bizler yaşamımız kadar.
        Sen görevin
        boyunca yaşarsın bu topraklarda.
        bizler yaşamımız boyunca.
        Gözlerimizi
        yumduğumuzda
        mezarlarımız bu topraklarda olsun istiyoruz.
        babalarımız gibi, dedelerimiz gibi, onların dedeleri gibi.
        
        
        
        
        Bir
        türkü söylenir Kıbrıs’ta
        yüz yıllardan beri dilden dile
        gönülden gönüle.
        Barış
        özleminin, özgürlük tutkusunun türküsüdür bu.
        Bu türkü;
        Baflıların, Leymosunluların, Mağusalıların türküsüdür.
        Bu türkü
        İskelelilerin, Karpazlıların, Mesaryalıların türküsüdür.
        Bu türkü;
        Girnelierin, Güzelyurtluların, Lefkoşalıların türküsüdür.
        Bir
        türkü soylenir Kıbrıs’ta.
        yüzyıllardan beri, nesillerden nesillere.
        Bu türkü;
        dağbaşında, omuzunda topuz, davarını güden çobanların türküsüdür.
        Bu türkü;
        her yıl yeni bir umutla tarlasını eken çiftçilerin türküsüdür.
        Bu türkü;
        fabrikalardaki, skaloşalardaki işçilerin, mühendislerin, mimarların
        türküsüdür.
        Bu türkü;
        hergün sabah besmeleyle dükkanının kapılarını açan
        ve siftahını yapmadan kepenklerini kapatan esnafın, zanaatkarların türküsüdür.
        Bu türkü,
        her türlü ambargoya karşın inatla üretimi sürdürmeye çalışan
        sanayicilerin, işadamlarının türküsüdür.
        Bu türkü;
        devlet çarkını çevirmek için ömür törpüleyen memurların türküsüdür.
        Bu türkü,
        hayatlarını mukaddes bildikleri insan yaşamına adayan doktorların,
        hemşirelerin türküsüdür.
        Bu türkü,
        okullarda, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çırpınan
        öğretmenlerin türküsüdür.
        Bu türkü;
        yetkinliği ve olgunluğu ile sivil yönetime bağlanmayı hakeden
        polislerin türküsüdür.
        Bu türkü,
        kışlalarda askerlik görevini yapan evlatlarımızın türküsüdür.
        Bu türkü;
        barış ve özgürlük uğruna hapislere düşen, kurşunlanan
        aydınların türküsüdür.
        Bu türkü;
        savaşlar olmasın, insanlar öldürülmesin diyen
        kadınlarımızın türküsüdür.
        Bu türkü;
        Kıbrıstan göç etmek istemiyoruz diye
        haykıran gençlerimizin türküsüdür.
        Bir
        türkü söylenir Kıbrısta
        yüzyıllardan beri.
        Bu türkü
        bizim türkümüzdür.
        siz bu türküyü bilmezsiniz efendiler.
        Bu türkü
        barışın türküsüdür.
        bu türkü özgürlüğün türküsüdür.
        bu türkü sevdanın türküsüdür.
        Kıbrıs
        sevdasının türküsüdür bu türkü.
        bir sevda ki damarlarda akan kanı kaynatan;
        bir sevda ki sekseninde ihtiyarın yüreğini hoplatan.
        hepimizin yüreğinde baştan başa bir sevdadır bu vatan.
        
        
        
        Sizden
        önce sizden sonra
        Bu toplum
        yüzyıllardır
        biricik vatanı Kıbrıs’ta
        hertürlü olumsuzluğa karşın
        yaşam mücadelesi, varoluş savaşımı veriyor.
        Ne
        yokluklar, ne savaşlar gördü bu toplum.
        
          
            | 
               tok
              giddig da aş geldig. 
              biz
              kimlere ne dedik. 
              bindokuzyüz
              on dörtte 
              Havetta
              ekmek yedik.  | 
          
        
        
        
        Ama ne
        yokluklar, ne de savaşlar bu toplumu yok edemedi.
        dayatma
        paketler de yok edemeyecek.
        bu toplum Kıbrıs topraklarında
        köklerini derinlere, başını özgürlüğe salmıştır.
        Bu
        toplumun ne koklerini sökmeye
        ne de özgür başını eğmeye kimsenin gücü yetmez.
        Bu toplumu
        kendilerinin yarattığını sananlar varsa eğer,
        onlara deriz ki:
        Sizden
        önce de vardı bu topraklarda atalarımız.
        sizden sonra da olacak torunlarımız.
        Ahmet
        Derya. Salı, 18 Temmuz, 2000.