Lurucina'da Lakablar (1)

Ku:
Yusuf Yusuf (şimdiki soyadı, Yusuflar)
Baba adı: Yusuf Mehmet Yakula (lakabı: Sistilli)
Anne adı: Ayşe Ali (lakabı: Guttuba)

Ku’nun takma ad öyküsünü kızı Aysan’ın ağzından şöyledir: "Babam, Guttuba’nın oğlu idi. Nenemin adı Ayşe idi. Nenem çocuklarına lakab dakmada usdaydı. Babam da çocukluğunda geç konuşmuş ve meramını anlatmak için oyle genzinden ‘gın gın kı, gın gın kı’ dermiş. Nenem da ona Ku lakabını verdi, ve herkes onu Ku lakabı ile bildi”

Mişaro:
Gene Guttuba’nın takdığı bir başka takma ad da Mişaro takma adıdır. Bu lakabın öyküsünü yine Aysan’ın ağzından aktaralım:

“Dedemin kardeşi oğlu Murat var, o da Mişaro olarak bilinir. Ona da nenem Guttuba dakdı lakabını. Böyle yürüyüşü mişarocuğu andırırdı. Gerçekten de takip et gendini, mişarocuk gibi bir yürüyüş şekli var. Nenem ona Mişaro dedi, o da Mişaro galdı, ve bu güne gadar oyle bilinir. Bütün bunları büyüklerimden dinledim ben”

Şimdi Gelelim Mişaro’nun kim olduğuna:
Baba adı: Hasan Gleve veya Klever
Anne adı: Kadriye

Mişaro’nun erkek çocukları Özdoğaç soyadını aldılar. Bir de mişaro sözcüğünün ne anlama geldiğine bakalım: Mişaro 6-7 cm boyunda ya da biraz daha büyük, dört ayaklı, uzun kuyruklu bir sürüngendir (Türkçede kertenkele-İngilizce dilinde lizard-Sanırım Kıbrıs Rumca’sında da buna mişaro derler).

Sasetti:(Şimdiki soyadı: Özakıncı)
Baba adı: Seydali(Şahali), annesini adı Paleta imiş.
Anne adı: Dudu

Yine Aysan anlatıyor: “Gaynatamın lakabı var, Sasetti, ama ben gaynatamı Ahmet bilirim. Gaynanamın dediğine göre esgiden ya Saadettin ya da Sadrettin idi adı. Yani bu ismi vermişler ona. Fakat, eskiler bunu kolayca söyleyemedikleri için Sasetti demişler gendine. Şimdi, ilk Sasetti imiş bunun ismi kayıtlarda. E... Sasetti acayip bir isim olduğu için, daha doğrusu, bu, isim gibi gelmedi gaynatama diye gitmiş adını Ahmet yapmış. Bunları bana gaynanam anladdı. Gaynanam da Sasettina imiş gaynatamdan dolayı.”

Ama ne resmi kayıt, ne kuyut onu Sasetti olmaktan kurtaramadı ömrü boyunca Lurucinaliların dilinden.

Paşa:
Aysandan aktaralım:
“Dedem, ilk torunuydu nenesinin (adı da İbrahimdi) ve çok severdi nenesi dedemi. Kucağına alırmış da Paşa oğlum diye oynadırmış gendini. Dedeme de bu Paşa adı galmış.”

Paşa, ölunceye kadar da Lurucina’nın paşası olarak kaldı.

Kimdi Paşa?
Paşa, Mulla Guseyi (Hüseyin) nin ve Mulla Guseyina’nın (Hatice) oğlu idi. Çocukları da, bu gün, bu Paşa lakabını soyadları olarak kullanmaktadırlar.

Takma adlar konusu sanki bir okyanus. Bir damlasına el atabildik.